İsmi ile Acılarımızı Daha da Hatırlatan Senfoni; Çaykovski'den Patetik
Fazlasıyla bağlı olduğu annesini kaybetmesiyle birlikte hayatında çok büyük bir boşluk ve acı oluşmuş. Bunu eserlerinde rahatlıkla görebiliyoruz. Bir dizide keşfettim onu, çok uzun zamandır tanımıyorum kendisini, zaten müzik terimlerine de fazla aşina değilim fakat hisler her zaman ortaktır. Bazen dinlerken gözlerimi kapatır, eserlerini bestelediği anın içinde olduğumu hayal ederim; ağladığını duyarım, birlikte ağlarız. Kısa bir zamanda böyle bir bağ kurmamızın sebebi, sanıyorum bu hisler... Patetik benim için böyledir. Hislerimi anlamlandırdığım notalar.
Patetik, yani senfoni no 6, hayattayken bestelediği son eseri. Eser dört bölümden oluşuyor ve yorumlara göre, hayatının dört önemli anını bestelemiş bizlere. İlk bölüm; Adagio- Allegro non troppo, yalnız yıllarının hüznünün ve üne kavuşmadaki heyecanının bizlere yansıması: İkinci bölüm; Allegra can grazia, kendine bir hayat arkadaşı bulmasınıın verdiği rahatlık duygusunu, daha hareketli bir besteyle bizlere aktarışı: Üçüncü bölüm; Allegro molto vivace; kazandığı ünün unutulmaz heyecanı ve coşkusunun yine hareketli bir yansıması: Dördüncü ve son bölüm; Adagio lamentoso. İtalyanca ağıt, keder, derin hüzün anlamlarına gelen "lamentoso" kelimesinden anlayacağımız gibi, hayat arkadaşıyla yollarının ayrılmasıyla üzerine çöken yalnızlık, keder, acı, ölüm ve hüzünlerin dışa vurumuyla, oldukça duygu dolu ve dingin olan bölüm. Benim en sevdiğim bölüm.
Bu ölümsüz eseri, ilk kez ölümünden 9 gün önce çaldırdı. Fakat beklediği tepkileri alamadı, seyirciyi heyecanlandıramadı. Bu konudan ve beste aşamasından bir mektubunda şöyle bahsediyor;
" Paris yolculuğum sırasında yeni bir senfoni yazmayı düşündüm. Bunun da bir programı, bir konusu olacak ama kimse ne olduğunu bilmeyecek. Herhalde 'programlı senfoni' adını takarım. Tabii bütünüyle beni ilgilendiren bir konusu var senfoninin; o kadar ki eseri kafamda tasarlarken zaman zaman ağladığım bile oldu. Eve döner dönmez çalışmaya koyuldum. Ne kazar hızlı bestelediğimi bilemezsin; dört gün içinde ilk bölüm ve üçüncü bölümün yarısı bitti. Gerisi de kafamda hazır sayılır. Biçim yönünden pek çok yenilik var; örneğin son bölümü gürültülü bir Allegro değil de geniş bir Adegio olacak. "
Çaykovski, 15 Ağustos'ta da şunları yazıyor;
" Bu senfoni büyük bir başarı kazanmazsa, hatta beğenilmezse hiç şaşırmayacağım. Zaten daha önce de böyle durumlarla karşılaşmadım mı? Ne olursa olsun, bence en iyi eserim budur. Müzik dünyasına hediye ettiğim hiçbir yavrumu onun kadar sevmemiştım."
Ölmeden önce eser üzerinde değişiklikler yaptı fakat tekrar çaldıramadı. Ölümünden sonra ise düzenlenmiş haliyle, Patetik ismini alarak, Çaykovski'nin anısına tekrar çalındı ve ancak ölümünden sonra büyük bir başarı kazandı Patetik. Onun duygularının karşılığı bu kelimede saklı; dokunaklı, acılı, kederli anlamındadır, Patetik. Ve son olarak onun; " Ne olursa olsun, bence en iyi eserim budur. Müzik dünyasına hediye ettiğim hiçbir yavrumu onun kadar sevmemiştim." sözüne katılıyor ve ekliyorum; hüzünlü ruhlar en çok kendi içlerine ağlar.
Çaykovski çok kıymetlidir. :)
YanıtlaSil